Fetih başka işgal başkadır. Tıpkı fikrin başka fitnenin başka olduğu gibi. Fetih bir gönül hareketi, bir medeniyet hamulesi, bir muhabbet hususiyetidir. Özünde maddi ve manevi emanetlerle yoğrulmuş yüksek bir akıl ve ahlak vardır. İstanbul’un Fethi cihana derin izler bırakmış muazzam bir dirilişin, muhteşem bir atılımın nişanesidir.
Türk milletinin, 570 yıl önce uzun bir hazırlık döneminin sonucunda hakkıyla başardığı İstanbul’un Fethi, büyük ceddimiz Ertuğrul Gazi ile başlayan jeopolitik sıçrayışın ve stratejik serpilmenin zirveye tutunmasına, cihanşümul bir İmparatorluğun doğuşuna ve doğruluşuna kuluçka işlevi görmüştür.
İstanbul'un Fethi ile Türklerin Orta Asya'dan başlayan yurt edinme hedefi daha da temellenmiş, müteakiben istikamet Avrupa içlerine doğru yönelmiş ve imparatorluğun hükümranlık ufku genişlemiştir. Aynı zamanda fetih, Hakanımız İkinci Mehmet'i "Fatih" yapan köklü bir milli şuurun taşındığı veraset ve vesayetin de ifadesidir.
Osmanlı İmparatorluğu Fetihle beraber; barış, güvenlik ve hakkaniyet arayan mazlumlar için adaletin ve huzurun simgesi haline gelmiş, kıtaları hoşgörü ve şefkatle kucaklamıştır. Nitekim İstanbul’un alınmasından 570 yıl sonra yeni bir Türk Yüzyılının ilk adımı da fetih ruhuyla atılmıştır.
Türk milleti sinesinden fatihler çıkaran, bunun yanı sıra fetih şuurunu canlı tutan dünya üzerindeki nadir milletlerden birisidir. Bu beşeri cevher ve servet gerçeği tarihin akışını değiştirme kabiliyet ve karakterine zamanlar üstü bir vasıfla sahiptir. Fetih mührüyle varlığı zırha bürünen İstanbul, Türk-İslam medeniyetinin incisi, itibarı, ebedi iftiharıdır.
İstanbul’u dünyanın en büyük Türk kenti haline getirerek tarihe damgasını vurmuş olan kutlu Hünkarımız Fatih Sultan Mehmet Han’a, fetihte yer alan kahraman neferlerimize, muhterem ecdadımıza ve aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler diliyorum. Ruhları şad, mekânları Cennet olsun diyorum. Fethimizin 570’nci yıldönümünün hayırlı olmasını temenni ediyorum.