“Bu gelişmeyi destekleyecek yeni adımları da atıyoruz. Mesela döner sermaye gelirlerinden alınan yüzde 15'lik hazine kesintisini yüzde 1'e düşürdük. Böylece meslek liselerimizin üretim kapasitelerini artırarak daha fazla öğrencimizin gerçek iş ortamında eğitim almalarının önünü açtık. 2020 yılında yapılan üretimden elde edilen gelir 503 milyon, geçtiğimiz yıl hedeflenen 1 milyarlık üretim kapasitesinin de üzerine çıkılarak meslek liseleri açısından tarihi bir rekor kırdık. Döner sermaye kapsamında yapılan üretimden öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz de önemli miktarda pay aldılar. Bugün itibarıyla 2020 yılına göre gelirlerimiz salgın sürecine rağmen yüzde 131 artarak 1 milyar 162 milyon lira seviyesine ulaştı.”
Bu yıl için 1,5 milyar liralık bir gelir rakamı hedeflendiğini kaydeden Erdoğan, ”Mesleki eğitim gören tüm öğrencilerimizin okurken en az asgari ücret kadar gelir elde edebilmelerini sağlamayı da amaçlıyoruz. Hem bizim destek ve teşviklerimizle hem de öğretmenlerimizin gayret ve destekleriyle hedefi yakalayacağımızı düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız fikri mülkiyet hakları kapsamında önemli çalışmalara imza atıyor. 2021 yılında hedeflenen patent, faydalı model, tasarım ve marka tescil çalışmaları iki kat fazlayla bin 532‘ye çıkmıştır. Önümüzdeki dönemde hem ürün sayısını artırmaya hem de tescil edilen ürünlerin ticarileştirilmesine yönelik çabalarımızı yoğunlaştıracağız. Eğitim kapasitemizin güçlendirilmesi ile genç işsizliğin azaltılmasına katkı yapan bir diğer çalışmamız da mesleki eğitim merkezlerimizdir. Çırak, kalfa ve usta yetiştiren mesleki eğitim merkezlerimiz ecdadımızın ahilik kültürünün bir mirasıdır. Hükümet olarak özgün, modern ve yenilikçi projelerle bu güzel mirasımızı korumaya ve zenginleştirmeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Çıraklık sisteminin örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alındığını kaydeden Erdoğan, buralarda eğitim gören çırak kalfa ve ustaların lise mezunu sayılmalarının önündeki engellerin kaldırıldığını hatırlattı. Erdoğan, ”3 ay önce mesleki eğitim merkezlerimizin güçlendirilmesine yönelik bazı düzenlemeleri yapacağımızın müjdesini vermiştim. Mesleki eğitim merkezlerindeki çırak ve öğrencilere asgari ücretin yüzde 30'u kadar bin 276 lira ücret ödenmesini sağlayan kanun değişikliği tamamlandı. Aynı şekilde kalfalık yeterliliği kazanan 12. sınıf öğrencilerine ise asgari ücretin yarısı kadar 2 bin 126 lira ödeme yapılacak. İşletmelerle üstlenilecek olan bu ücretlerin tamamı devlet katkısı olarak karşılanacak. Öğrencilerimizin iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortasını yapacağız. Kanun değişikliği üzerinden kısa süre geçmesine rağmen mesleki eğitim merkezlerine olan talepte ciddi bir artış yaşandığını m büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. Kanun değişikliği öncesinde mesleki eğitim merkezinde yer alan öğrenci sayısı 159 bin iken, şimdi bu sayı 250 bine ulaştı. Yıl sonuna kadar bir milyon gencimizi mesleki eğitim merkezlerimize dahil ederek istihdamlarını sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Kamu-özel sektör işbirliğinin önemine vurgu yapan Erdoğan, ”Ülkemiz gelişirken ekonomimiz büyürken sanayide üretim çarkları aralıksız dönerken kalifiye elaman ihtiyacı artmaktadır. Bu talebin teknolojik ihtiyaçlara göre karşılanmasında mesleki ve teknik eğitimin büyük bir katkısı var. Mezun gençlerin kendi alanlarında istihdam oranının yüzde 88 olması bu durumun bir göstergesidir. Meslek ve teknik eğitimde nitelik arayışını devletin kendi imkanı kendi gayretiyle başarması mümkün değildir. Özel sektörün destek vermeden, olması gereken düzeyde sahiplenmediği bir mesleki eğitim projesi hedefe ulaşamaz. Bu durumda sanayici kalifiye personel sıkıntısı çekerken mezunlar da eğitimlerine uygun işler bulmakta zorlanır. Cumhurbaşkanı olarak sanayicimiz ve yatırımcılarımızla bir araya geldiğimiz her zeminde kamu özel iş birliğine dikkat çekiyorum. Mesleki eğitim alanında yürüttüğü hatta maddi bakımdan yük aldığı projelerde özel sektörümüzün de elini taşın altına koyması şarttır” diye konuştu.
“Sanayicilerimizin bu modele sahip çıktığını memnuniyetle görüyorum” diyen Erdoğan şunları söyledi:
”Bir buçuk ay gibi kısa bir sürede ülkemizdeki 155 sanayi bölgesi tamamında mesleki eğitim merkezleri faaliyete geçi. Hem gençlerimizi sektörlerin gerektirdiği becerilerle donatacak hem de mezun olduklarında istihdama geçişlerini kolaylaştıracak bu modeli geliştirmekte kararlıyız. Attığımız bu adımlar bir yandan mesleki eğitim merkezleri cazibesini artırırken diğer taraftan genç işsizlik rakamlarının düşürülmesinde önemli rol oynayacaktır. Bu güçlü bağ sayesinde artık aradığımız elamanı bulamıyorum yakınması tarihe karışacaktır. Türkiye'nin İstihdamına ve üretimine katkı sağlayacak önemli projenin ülkemize milletimize ve ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu önemli projeye verdikleri destek için teşekkür ediyorum.”
Erdoğan, programın sonunda Konya Birinci Organize Sanayi Bölgesi, Erzurum Birinci Organize Sanayi Bölgesi ve İstanbul Birinci Organize Sanayi Bölgesi'ne canlı bağlanarak açılışlarını gerçekleştirdi. Canlı bağlantıların ardından Erdoğan, öğrencilerle birlikte kurdele kesti.