“Biz ülkemizi darbe anayasa ayıbından kurtararak özgürlükçü sivil bir anayasaya kavuşturmak için epeydir uğraşıyoruz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yaptığımız tekliflerin önü ya Meclis safhasında çıkmaza sokularak ya da görmezden gelinerek kapatıldı. Bunların gittikleri yer her zaman Anayasa Mahkemesi. Yeni düzenlemede cumhurbaşkanı herhangi bir iade vesaire yapamayacak. Cumhurbaşkanı niye var? Bunların hazırladıkları tezgah böyle. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde böyle bir anlayış var mı? Yok. Çok partili demokraside biz bunları yaşadık. Bir şey daha gerekiyor. Birilerine başbakanlık vermeleri lazım. Başbakanlık verme noktasında Başkanlık Sistemi'nde bu yok. Birileri de başbakanlık bekliyor. Öyleyse çok partili parlamenter sistemde başbakanı bir yere koyabiliriz. Anlayış bu. Hayırlı olsun. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bunca tartışmanın ardından ortaya konan teklif metni, CHP ve masa arkadaşlarının ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir hayallerinin, vizyonlarının, hazırlıklarının olmadığını teyit etmiştir.”
"Aslına bakılırsa bunların derdi ülkeyi yönetmek değil, devletin imkanlarını kendi aralarında paylaştıracak paravan bir şirket kurmaktır"
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ”Ayın 3'ünde açıklama yapacakmış Bay Kemal. Biz de Şanlıurfa'dayız, biz de oradan açıklamamızı yapacağız. Sen açıklamanı yaparken fırsat bulursan bizi de takip et. Bak bakalım Şanlıurfa'dan ses nasıl geliyor? Sendeki sese benziyor mu benzemiyor mu? Kendi içinde sayısız çelişki barındıran, tek bir vizyon ışıltısı bile taşımayan bu metni tartışmak abesle iştigaldir. Vizyon Şanlıurfa'da. Biz Kılıçdaroğlu'nun iddialı sözlerine bakarak nihayet vizyonlarımızı Konya'da, Gaziantep'te, Artvin'de gösterdik. TOGG'da gösterdik. TOGG'a gelmek istediğini söylemiş yönetim kurulu başkanına, Sanayi ve Teknoloji Bakanımı da yanına alacaksın. Netice itibarıyla önümüzdeki tek somut gerçek bizim 'Türkiye Yüzyılı', onların da 'eski Türkiye' dediğidir. Ortadaki tek hakikat bizim ülkemizi bölgesel ve küresel liderliğe taşımayı onların ise yönetilemeyen bir Türkiye'yi taahhüt ettiğidir. Milletinde il ittifak ortaklarının ihtiyaçları için anayasa hazırlayan bir kafanın yönetime gelirse ülkeyi nasıl bir felakete sürükleyeceğini düşünmek bile istemiyoruz. Aslına bakılırsa bunların derdi ülkeyi yönetmek değil, devletin imkanlarını kendi aralarında paylaştıracak paravan bir şirket kurmaktır, düşündükleri bu. Size biz paravan şirket kurdurmayız” dedi.
"Milletimiz bu ülkeyi 'Cumhur İttifakı seçimlerde başarısız olsun, AK Parti iktidardan gitsin, Erdoğan kaybetsin de sonra ne olursa olsun' diyen bir zihniyete asla teslim etmez"
Erdoğan, AK Parti teşkilatına sahada etkin bir şekilde çalışmaları talimatını da verdi. Erdoğan, ”İlkeler yerine çıkarların buluştuğu böylesine arzi bir yapı ile Türkiye güney sınırlarını taciz eden terör örgütleriyle nasıl mücadele verebilir? Akdeniz'deki diplomatik ve ekonomik menfaatlerini nasıl koruyabilir? Rusya- Ukrayna Savaşı'ndaki rolünü nasıl yürütebilir? Avrupa ve ABD ile ilişkilerini nasıl eşit düzeyde sürdürebilir? Bunların kafasıyla diplomasi olur mu? Olmaz. Ege'deki deniz ve hava sahalarıyla ilgili haklarını nasıl savunabilir? Egemenlik haklarına yönelik saldırılarla nasıl başa çıkabilir? Ekonomik tetikçilerin tuzaklarını nasıl bozabilir? Geleceğine ilişkin umutlarını bunlar nasıl hayata geçirebilir? Özetle bu kifayetsiz muhterislerle ülke nasıl yönetilebilir? Milletimiz elbette bu tabloyu görüyor, değerlendiriyor. Bize düşen karşımızdaki ittifakın 'millet' ifadesinin altına gizlemeye çalıştığı gerçek yüzünün ortaya çıkması için çalışmaktır. Açın bakın anayasa tekliflerine, bunlarla ilgili en küçük bir şey var mı? Böyle bir dertleri, niyetleri, gayretleri de yok. Milletimiz bu ülkeyi, 'Cumhur İttifakı seçimlerde başarısız olsun, AK Parti iktidardan gitsin, Erdoğan kaybetsin de sonra ne olursa olsun' diyen bir zihniyete asla teslime etmez.
Kendisinin ve evlatlarının geleceğini düşünen hiçbir vatandaşımız bunlara itibar etmez, sadece gülüp geçer. Aslına bakılırsa sadece iktidarın hayalini kurarak kıyısından köşesinden yakaladıkları yetkileri hoyratça kullanarak sergiledikleri kibir, nobranlık, küstahlık bile CHP ve şürekasının maskesini düşürmeye yeterlidir. Seçim gününe kadar göstereceğimiz gayretle bu maskeyi tamamen indirmiş, kirli hırsları, riyakarlıkları, sinsi hesapları hep beraber ortaya dökmüş olacağız. AK Parti, milletin kurduğu, milletimizin iktidara getirdiği, verdiği her mücadelede yanında yer aldığı bir partidir. Bizler milletimizin asil sahibi olduğu bu partinin sadece emanetçileriz. Sandıklara iyi sahip çıkacağız. Bu işin bugüne kadar en başarılı partisi AK Parti'dir, bundan sonra da bu başarıyı devam ettirmeliyiz. Milletten umudunu kesenlerin sandık üzerinden oynamaya kalkacakları oyunlara karşı dikkatli olacağız.
Sandık kurulu üyelerimizle mahalle temsilcilerimizle teker teker bir araya gelerek en küçük eksikliğe, aksaklığa meydan vermeyeceğiz. Türkiye'nin ve milletimizin düşmanları da boş durmuyor, onlar da kendi mecralarında 2023'e hazırlanıyor. Son dönemde partimize yönelik kumpasların ülkemize yönelik saldırıların, sınırlarımıza yönelik tacizlerin artmasının arkasındakilerden biri 2023'ü şekillendirme planlarıdır. Biz, önce Rabbimizin yardımına güveniyoruz. Biz milletimizin desteğine, mazlumların duasına güveniyoruz" açıklamasını yaptı.