Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının hem FETÖ lideri ve terör örgütü PKK iş birliğiyle ‘Türkiye'nin cezaevlerinde işkence vardır’ propagandası başlatıldığını belirterek, “Hangi cezaevinde, nerede, kime, isim varsa, lütfen, cumhuriyet savcılıklarına bildirin, ceza ve tevkifevleri genel müdürlüğüne bildirin, Adalet Bakanı olarak bizzat bana bildirin; üzerine gideceğiz, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız, bakılmasına da izin vermeyeceğiz” dedi.
Bozdağ, Halkların Demokratik Partisi’nin kendisi hakkında verdiği gensorun üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek, “Bu Meclis bombalandı, pek çok vatandaşımız hayatını kaybetti, pek çok kişi yaralandı, bazıları elini, kolunu, gözünü kaybetti, sakat kaldı. Türkiye’nin demokrasisi, Anayasal düzeni, seçilmiş organlarının tamamı yok edilmek istendi” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, 15 Temmuz’dan ortaya çıkan durumdan Türkiye’yi normal duruma döndürmek için olağanüstü hal ilan ettiklerini kaydederek, “Olağanüstü hal hükümetin etkin, hızlı akara almasını ve bu kararları netice alıcı bir şekilde süratle uygulaması için getirildi. Türkiye’yi bu tehlikeden, tehditten kısa sürede kurtarmak ve demokrasimizi, milli irademizi, hukuk devletimizi daha fazla tahkim ederek, daha güvenli bir şekilde geleceğe taşımak için ilan ettik. Bugüne kadar ilan edilen Olağanüstü Hal uygulamalarına baktığınızda, tamamı anayasal ilkeler çerçevesinde uygulamalar olduğunu, OHAL’in de anayasal müessese olduğunu ifade etmek isterim. Her şey şeffaf şekilde ve OHAL ile Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehdidi önlemeye yönelik acil, zorunlu ve orantılı tedbirler amacına dönüktür ve buna göre adım atılmaktadır” şeklinde konuştu.
Bozdağ şunları kaydetti:
“Türkiye’de Fettullahçı Terör Örgütü üyeleri ve bunun kurucu ve üyesi terörist Gülen’in bugünkü anlamda tehlike ve tehdit olduğunu farkına varan tek siyasi lider Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Bahçeli bu konuda açıklamalar yapmıştır. Aynı şekilde CHP’nin de açıklamalar var. HDP’nin de açıklamaları vardır. Bu açıklamaların büyük bir kısmı esasında başı örtülü veyahut muhafazakar bir yapı nedeniyle bir karşı duruş. Anayasal düzeni Türkiye’de demokrasi rejim hukuk devleti için tehlike ve tehdit oluşturduğu gerekçesiyle ile değil, TSK’nın içerisinde başka yerlerde FETÖ’cü diye temizlik yapılırken, FETÖcüler içki içiyordu, ama orada mütedeyyin insanlar tasfiye ediliyordu.”
“AK Parti kendine muhalifleri ayıklıyor” iddialarına cevap veren Bozdağ, “Terör örgütleriyle üyelik, irtibat ve iltisakı olan ve terör örgütlerine destek verdiği değerlendirilenlerle ilgili adımlar atıyoruz. Bu idari tasarruflar içindir. Türkiye’de devletin içerisindeki terör örgütlerine destek verenlerle ilgili, bunlarla irtibat, iltisâk kuranlarla ilgili adım atmak bu devletin en temel hakkıdır. Hiçbir devlet teröristlerle çalışmaya zorlanamaz; terör örgütleriyle irtibatı, iltisakı olduğu değerlendirilenleri kamuda istihdam etmeye mecbur edilemez” şeklinde konuştu.
Bozdağ, cezaevlerinde işkence haberlerine ilişkin olarak, “Birim kurdum ben şimdi Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde, hem İnternet medyasını hem de bütün medyayı her dakika tarıyorlar, bu konuda çıkan bütün haberleri -aslı var, yok- inceliyorlar ve ona göre de açıklamalarını yapıyorlar. Aslı varsa üzerini örtmeyiz, örttürmeyiz de derhâl müfettiş gönderiyoruz hem Bakanlığımızın Teftiş Kurulu var hem CTE’nin kontrolörleri var hem Cumhuriyet savcıları var; bütün bu kanalların üzerinden işin üzerine gidiyor ve gereken neyse onu tereddütsüz yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Biz buna tolerans gösteremeyiz. Ama isim yok, adres yok; var. Nereden çıktı son bir iki aydır bu? Çok net söylüyorum, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün başarısızlıkla sonuçlanmasının arkasından hem Fetullahçı terör örgütünün kurucusu, lideri, terörist Gülen hem de bölücü terör örgütü PKK iş birliğiyle uluslararası alanda ve Türkiye’nin içerisinde ‘Türkiye’nin cezaevlerinde kötü muamele ve işkence vardır’ propagandası başlatıldı, kampanyası yürütülüyor. Ben şunu çok net söylüyorum bakın, burada, Genel Kurulda da söylüyorum; hangi cezaevinde, nerede, kime, isim varsa, lütfen, cumhuriyet savcılıklarına bildirin, ceza ve tevkifevleri genel müdürlüğüne bildirin, Adalet Bakanı olarak bizzat bana bildirin; üzerine gideceğiz, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız, bakılmasına da izin vermeyeceğiz. Cezaevlerindeki herkes bize emanettir, ailesinin bize emanetidir. Onların sağlıklarından da biz sorumluyuz. Onların her türlü ihtiyacını gidermekten de biz sorumluyuz. Burada bir eksiklik varsa üzerini örtmeyiz, örttürmeyiz, örtülmesine, örttürülmesine de asla izin vermeyiz. Ben, çıkan haberleri incelettim. Şimdiye kadar incelettirdiklerimde aslı olan bir şey çıkmadı. Çıktığı zaman da -çok net söylüyorum- hiç toleranssız üzerine gideriz, kamuoyuna da açıklarız, ‘Şurada var, üzerine gidiyoruz. Şunu yaptık, bunu yaptık’. Bundan sonra da Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğündeki bu birimi herkesin takip etmesini istiyorum çünkü bütün açıklamalar oradan ayrıca yapılacaktır” dedi.
01.11.2016 21:41:00