Başbakan Yıldırım'dan AYM'nin 'FETÖ sanıklarıyla ilgili aldığı karara' ilişkin açıklama

Başbakan Binali Yıldırım, 'Anayasa Mahkemesinin FETÖ üyeliğinden tutuklu yargılanan gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay ile ilgili verdiği karara' ilişkin, “İlk derece mahkemesi dosyaya hakimdir, dosyanın içeriğini biz de Anayasa Mahkemesi de bilmiyor, o bakımdan doğru kararı verecek olan birinci derece mahkemesidir. Ancak tutuklanma sebebini yeterli görmeyen çoğunlukla bir karar almıştır. Davanın görüldüğü mahkemede gerekli karar verilecektir” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, ‘Anayasa Mahkemesinin FETÖ üyeliğinden tutuklu yargılanan gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay ile ilgili verdiği karara’ ilişkin, “İlk derece mahkemesi dosyaya hakimdir, dosyanın içeriğini biz de Anayasa Mahkemesi de bilmiyor, o bakımdan doğru kararı verecek olan birinci derece mahkemesidir. Ancak tutuklanma sebebini yeterli görmeyen çoğunlukla bir karar almıştır. Davanın görüldüğü mahkemede gerekli karar verilecektir” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, cuma namazını Pursaklar Merkez Camii’nde kılmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Anayasa Mahkemeleri ile ilgili sorusu üzerine Yıldırım, “Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını bizim hükümetlerimiz gerçekleştirdi. Dolayısıyla bu hukuk alanında, hak arama konusunda en büyük reformlarımızdan birisi. Dolayısıyla hukuk yolları tükenmiş, hak kaybına uğramış olanların müracaatları burada değerlendirilmekte ve karar verilmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararını beğeniriz beğenmeyiz, bunun incelenmesi, değerlendirmesi ayrı bir şeydir. Ancak takdir edersiniz ki ilk derece mahkemesi dosyaya hakimdir, dosyanın içeriğini biz de Anayasa Mahkemesi de bilmiyor, o bakımdan doğru kararı verecek olan birinci derece mahkemesidir. Ancak tutuklanma sebebini yeterli görmeyen çoğunlukla bir karar almıştır. Davanın görüldüğü mahkemede gerekli karar verilecektir. Nöbetçi mahkemenin verdiği karar tabii ki yeterli değildir. Asıl mahkeme etkilidir. O bakımdan Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının beklenmesi istenmiştir. Gerekçeli kararda görülen bir şey var ve buradaki verilen kararın iddianame sürecine kadar olan işlemlerle ilgili, iddianame ve sonrasıyla ilgili konularda mahkemenin yargılama hakkı saklıdır. Yerel mahkeme dosya içeriğini de dikkate alarak, hukuka uygun bir karar verecektir. Hangi mahkeme olursa olsun, karar verirken bizim yürütme olarak beklentimiz büyük bir mücadele verdiğimiz FETÖ terör örgütüyle yapılan bu mücadelenin zaafa uğramasına sebep olacak veya böyle anlaşılacak kararları almamalıdır. Bu konuda çok daha dikkatli davranmak hem mahkemenin, yürütmenin, idarenini görevidir. Bütün kurumların gerekli hassasiyeti göstermeleri icap etmektedir” ifadelerini kullandı.

“Bu dava sonuçlanmış bir dava da değildir. Daha duruşması yapılıp son kararı verilmiş bir dava da değildir”
“Mahkemeleri verdikleri kararlarla tartışılır hale getirmek hukuk devletinin ilkelerini aykırıdır” diyen Yıldırım, “Ülkeye de hukuk sistemimize de olumlu bir katkısı yoktur. Mutlaka alınan kararlar bir kesimi mutlu, bir kesimi mutsuz eder. Yargılamada da mahkum olan var, beraat olan var. Her karar üzerinden mahkemeleri alıp hırpalamak, onları keselemek, itibarını zedelemek doğru bir şey değildir. Türkiye’de hak arama açıktır. Bu dava sonuçlanmış bir dava da değildir. Daha duruşması yapılıp son kararı verilmiş bir dava da değildir. O bakımdan acele karar vermek mahkemeye de haksızlık olur, davaya da gölge düşürür. Bundan sonraki süreci takip edeceğiz. Her münferit olaydan sonra düzenleme yapmak hukuk devleti ilkelerine çok uygun düşmez” açıklamasında bulundu.

‘Olası kabine revizyonunda MHP’den birkaç ismin bakan koltuğuna oturacağı’ yönündeki iddiaların sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, “MHP’nin Sayın Genel Başkanı daha önce kamuoyuna da net bir şekilde açıkladığı gibi 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacakları, ittifak olursa olmazsa da Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığını destekleyeceklerini ifade ettiler. AK Parti olarak biz de ittifaka olumlu bakıyoruz. Partilerin kurumsal kimliklerini muhafaza etmek suretiyle, yani bir partinin tüzel kişiliklerini muhafaza ederek seçime birlikte gitmelerine yönelik düzenlemeye sıcak bakıyoruz. Teşkil edilen komisyonun da görevi bunun detaylarını çalışmak ve önümüze getirmektir. Bunun dışında başka bir şey söz konusu değil” diye konuştu.

 


12.01.2018 14:48:00