Bakana serzenişte bulundu! Erzurum'daki acı kazayı hatırlattı

Erzurum'a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kente yeni bir adalet sarayı, hakimevi, eğitim merkezi ve noterlik kurulacağının müjdesini verdi. Esnaf ziyareti de yapan Bakan Tunç’a Ömer Akçil isimli bir vatandaş önceki gün 6 yaşındaki çocuğu evinin önünde okul servisi ile ezdikten sonra serbest bırakılan şoför için serzenişte bulundu. 

 

'Türkiye Buluşmaları' kapsamında Erzurum'a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kentte bir dizi programa katılan Bakan Tunç, ilk olarak AK Parti İl Başkanlığı binası mensupları ile bir araya geldi. 

AK Parti Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok, Fatma Öncü, Mehmet Emin Öz ve Abdurrahim Fırat, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu’nun da hazır bulunduğu toplantıda, il teşkilatı tarafından Bakan Tunç’a yatırım talepleri iletildi.

Yatırım taleplerinden bir kısmının karşılanacağını dile getiren Bakan Tunç, Erzurum’da 30 bin metrekarelik yeni bir adalet sarayı yapılacağını, hakimevi ve eğitim merkezi inşa edileceğini, Aziziye ilçesine ise noterlik kurulacağını söyledi.

Cuma namazını Ulu Camii’nde kılan Bakan Tunç, çıkışta Cumhuriyet Caddesi’nde esnafı ziyaret etti. Çay ocağında vatandaşlarla çay içip sohbet eden Bakan Tunç’a Ömer Akçil isimli vatandaş okul servisleri konusunda serzenişte bulundu.

Yargıyı yıpratmaya çalışıyorlar

Erzurum temasları kapsamında AK Parti İl Binasında düzenlenen toplantıda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün yargıyla ilgili eleştirilerde bulunanlar, Türk yargısını yıpratmaya çalışanlar kasıtlı bir hareket içerisinde. Biz bunun farkındayız. Onların rahatsız oldukları şeyin ne olduğunun da farkındayız. Bugün yargı birilerinin arka bahçesi olmaktan çıktığı için onlar rahatsız. Yargımız milletin yargısı olduğu için rahatsız. Yargının içerisinde hatalı kararlar olamaz mı? Elbette ki olabilir. Ama onun düzeltilme imkanı zaten yargının içinde var. Hatalı karar istinafta, temyizde düzeltilebilecek yolu var bunun. Ama ne yapıyor? Bir örneği alarak bütün 25 bin hakim savcının görev yaptığı, yılda 12 milyon kararın verildiği bir noktada bir karar üzerinden çıkıp bütün yargıyı töhmet altında bırakan bir tavır sergiliyorlar" dedi.

BM revizyona tabi tutulmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya değinen Bakan Tunç, 7 Ekim'den bu yana Filistin'de işlenen insanlık suçunu ve işleyenlerin insanlık huzurunda cezalandırılması gerektiğini söyleyerek, “Maalesef uluslararası sistem, uluslararası kuruluşlar, uluslararası mahkemeler etkisiz. Oradaki soykırımı durdurma noktasında çaresiz ve bir çifte standart söz konusu. Maalesef dünya insanlık vicdanı sokaklara taşıyor, gösteriler yapılıyor, protesto yürüyüşleri yapılıyor ama maalesef insanları temsil eden uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu zaten başından beri Sayın Cumhurbaşkanımız ‘dünya beşten büyüktür’ diyerek bunu her defasında her platformda söylüyor, yine söyledi Birleşmiş Milletlerde. Birleşmiş Milletlerin bir artık revizyona tabi tutulması lazım. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, uluslararası kuruluşlar maalesef insanlığın karşılaştığı sorunlara çare olamıyor. Burada adaletsiz bir yapı var. Bunun artık değişmesi lazım diye uzun yıllardan bu yana tekrar ederken birileri 'ya bu mümkün mü ki? Bunu sizden başka kim söylüyor ki?' diye eleştirenler oldu. Ama bugün geldiğimiz noktada birçok dünya ülkesi liderinin aynı noktaya geldiğini ve uluslararası kuruluşların ve BM yapısının, güvenlik konseyinin yapısının artık bir revizyona, bir reforma tabi tutulması gerektiğini söylemeye başladılar. Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmaya Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devam edeceğiz" diye konuştu.

İlahi adaletten kaçış yok

Bakan Tunç, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde de başsavcının yürüttüğü soruşturmaya tüm sivil toplum kuruluşlarıyla destek vererek delillerin oraya sunulması noktasında çaba gösterdiklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, BM'de Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı ile görüştüğünü söyleyen Tunç, "Başsavcının bir an önce soruşturmayı tamamlayıp Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde artık bir ceza davası açması gerekiyor. Takdir ettiğimiz bir husus, yakalama kararını talep etti. Yakalama kararı talep edilen savaş suçlusu maalesef ABD Kongresi'nde ayakta alkışlandı. İşte o ayakta alkışlayanlar, onun o soykırım suçuna ortak olanlar, dünyanın yüz karası olarak tarihe geçen insanlardır. Eninde sonunda tedbir kararlarına uymayan İsrail devleti, soykırım suçunu işleyen Netenyahu başta olmak üzere, mutlaka bir gün uluslararası hukukun önüne çıkıp hesap verecek ve cezalandırılacaklar. Hem bu dünyada hem de zaten öteki dünyada ilahi adaletten kaçış yok. Oradaki çocukların çektiği sıkıntıların katbekat fazlasını soykırım yapanlar çekecek bundan şüphemiz yok. Türkiye olarak hep mazlumun yanında olmaya, insan haklarını, insan onurunu savunmaya, hakkaniyetli ve adaletli olmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kasıtlı hareket içerisindeler

Konuşmasında yargıya yönelik eleştirileri de değerlendiren Bakan Tunç, “Bugün yargıyla ilgili eleştirilerde bulunanlar, bugün Türk yargısını yıpratmaya çalışanlar kasıtlı bir hareket içerisinde. Biz bunun farkındayız. Onların rahatsız oldukları şeyin ne olduğunun da farkındayız. Bugün yargı birilerinin arka bahçesi olmaktan çıktığı için onlar rahatsız. Yargımız milletin yargısı olduğu için rahatsız. Yargının içerisinde hatalı kararlar olamaz mı? Elbette ki olabilir. Ama onun düzeltilme imkanı zaten yargının içinde var. Hatalı karar istinafta, temyizde düzeltilebilecek yolu var bunun. Ama ne yapıyor? Bir örneği alarak bütün 25 bin hakim savcının görev yaptığı yılda 12 milyon kararın verildiği bir noktada o bir karar üzerinden çıkıp bütün yargıyı töhmet altında bırakan bir tavır sergiliyor. Rahatsızlıkları neden? O rahatsızlıkta bulunanlar aslında 27 Mayıs yargısını özleyenler. O başbakanları asan, bakanları asan yargıyı özleyenler. Yine 12 Eylül'de darbecilerin yanında duran onlara destek olan milletin hakkını hukukunu savunmayan darbe mağdurlarını yargılayan yargıyı aslında onlar tasvip ediyor. Yine 28 Şubat sürecinde darbecilere destek olan o darbeciler karşısında hazır oda durup adeta cübbelerini onların önüne seren bir yargı sistemi. O yargı sisteminin bugünkünden daha tarafsız olduğunu söyleyebiliyorlar. 15 Temmuz'da yargımız, bugünkü yargımız milletiyle beraber insan haklarını savundu. O gece millet meydanlara koşarken bizim Cumhuriyet savcılarımız evlerinde oturmadı. Gitti adliyelere soruşturmaları başlattı, darbecilere yakalama kararları çıkardı, gözaltı kararları verdi ve onlar zindanlarda şu anda. Onlar hesap veriyor. Yargı düzeni vesayetçi yargı anlayışından çıkan bugün ise milletin yargısı haline gelen, milletin hakkını, hukukunu savunan, insan haklarını savunan, milli iradenin yanında duran bir yargı sisteminden maalesef rahatsız olduklarını görüyoruz. Biz yargımızı daha tarafsız, bağımsız bir şekilde görev yapması noktasında özellikle suçla mücadele konusunda ve toplumsal huzur ve barışı bozmaya yeltenenlerle mücadele noktasında hukuk içerisinde, hukukun üstünlüğü çerçevesi içerisinde mücadelemizi sürdürmenin gayreti içerisinde olacağız" diye konuştu.

Demokratik bir anayasa yapmak zorundayız

Konuşmasında Anayasa değişikliğiyle ilgili açıklamalarda da bulunan Bakan Tunç, şunları ifade etti:

“Vesayetçi anlayıştan tamamen arınmış, demokratik, sivil, katılımcı bir toplum sözleşmesi hürriyetinde herkesin her düşüncenin kendisinin içinde bulduğu demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız. Türkiye yüzyılının başındayız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında artık darbecilerin yazdırdığı bir anayasayla devam etmemeliyiz. Sadece darbeciler tarafından yazılmış olması bile her şeyi bir tarafa bırakalım, değişmesi için yeter sebeptir. İnşallah 28'inci dönem parlamentosunda bir uzlaşma sağlanır. Demokratik bir anayasa yapılması konusunda mutabık olur siyasi partilerimiz. Kim mutabık olursa kim uzlaşmaya yanaşırsa milletten takdir toplar. Kim uzlaşmaz bir tavır içerisine girerse, kim darbeci anayasayla devam edilmesi gerektiğini savunursa onlar da milletten ilk seçimde cevap alır. O nedenle biz diyoruz ki burada birlik beraberlik olalım. Mecliste bir uzlaşmaya varalım. Ve temel hakları, özgürlükleri öne çıkaran, devletin görevlerini belirleyen bu ülkede bir daha darbeci anlayışın, vesayetçi anlayışın hiçbir zaman yeşermemesi için bir demokratik anayasaya kavuşalım. Bu millete olan bizim borcumuz inşallah bu borcumuzu yerine getirmek nasip olur."

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Erzurum programı kapsamında beraberindekilerle Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Adliye ve Erzurum Barosu'nu da ziyaret etti.

Çocuklarımızı kime emanet edeceğiz!

Cuma namazını Ulu Camii’nde kılan Bakan Tunç, çıkışta Cumhuriyet Caddesi’nde esnafı ziyaret etti.

Esnaf ziyareti sırasında Ömer Akçil isimli bir vatandaş, geçtiğimiz günlerde Erzurum’da bir okul servis aracının 6 yaşındaki çocuğu evine bırakırken ezdiğini belirterek, “Kazanın ardından servis şoförü Emre Kara isimli öğrenciye müdahale etmek yerine evinin önüne bırakıp balkondan düşmüş gibi göstermeye çalıştı. Adeta minik yavruyu ölüme terk etmesine rağmen servis şoförü serbest bırakıldı” dedi.  

İhmaller zinciri içinde yaşanan kazanın ardından talihsiz çocuğun hastanede yaşam savaşı verdiğini hatırlatan Ömer Akçil, servis şoförü hakkında gereğinin yapılmasını istedi. Suçluların dışarda elini kolunu sallayarak gezmemesi için gerekli cezanın verilmesini isteyen Akçil, “Biz çocuklarımızı kime emanet edeceğiz” diyerek serzenişte bulundu.

Vatandaşı dinledikten sonra Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir’den konu hakkında bilgi alan Adalet Bakanı Tunç, olaya gerekli hassasiyetin gösterileceğini söyledi. Adaletin yerini bulacağından şüphe duyulmamasının altını çizen Tunç, “Yetkili makamlar gereğini yapacaktır” dedi.

Vatandaşların ikramlarını geri çevirmeyen Adalet Bakanı Yılmaz, Caferiye Camii avlusunda bulunan çay ocağında vatandaşlarla çay içip bir süre sohbet etti. Erzurumluların yakın ilgi gösterdiği Bakan Tunç, daha sonra Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi ve Bölge İdari Mahkemesini ziyaret etti.

Adalet Bakanı, ardından Erzurum’daki sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile akşam yemeğinde buluştu.

Manolya Bulut/Pusula Gazetesi

HABER MERKEZİ


28.09.2024 14:43:19