Almanya’da kansere yakalanan ve Alman doktorların 2 ay ömür biçtiği Faik Tanışman’ı bir Türk doktoru hayata döndürdü. Tanışman, “Kendimi Türk doktoruma emanet ettim, o sayede yaşıyorum” derken, Alman doktorların hayatta olmasına çok şaşırdığını, uygulanan tekniği öğrenmek için raporlarını istediğini söyledi.
Almanya’ya 47 yıl önce ekmek parası için giden ve orada büyük bir fabrikada makine teknikeri olarak 45 sene çalıştıktan sonra emekli olan, 70 yaşındaki 3 çocuk babası Faik Tanışman, 2 ay önce hasta olduğunu öğrendi. Almanya’da, kızının da üst düzey yönetici olarak çalıştığı devlet hastanesinde tetkikleri yapılan gurbetçinin, ilk etapta sarılık teşhisi konulsa da kısa bir süre sonra kanser olduğu belirlendi. Alman doktorlar Tanışman’ın ailesine babalarının en fazla 4 ay ömrü kaldığını, son günlerini yaşaması ve hava değişimi için Türkiye’ye götürmelerinin faydalı olacağını söyledi.
Son günleri olduğunu bilmiyordu
Çocukları, babalarını hayatta tutmak için yaptığı araştırma sonucunda, farklı bir teknikle bu tür ameliyatların gerçekleştirilebildiğini öğrenince soluğu İzmir’de aldı. Genel Cerrah Prof. Dr. Ünal Aydın’la görüşen ve aslında son günlerini yaşadığının farkında bile olmayan Faik Tanışman, bıçak altına yatmaya karar verdi. Başarılı geçen operasyonda, safra yollarındaki ve karaciğere giren kan damarlarındaki tümör temizlendi. Bunun için karaciğere giren ana damarlar kesilerek sanki nakil yapılıyormuşçasına tümörden temizlenerek yeniden dikildi. Sonrasında ince bağırsaktan yeni safra kanalları yapılarak ameliyat başarıyla tamamlandı.
“Alman doktorlar beni bekliyor”
Operasyonun ardından tekrar ayağa kalkmasına en çok Alman doktorların şaşırdığını söyleyen Tanışman, “Şu an Almanya’daki tüm doktorlar beni bekliyor. Bu ameliyatın nasıl yapıldığını merak ediyorlar. Hatta gitmemi de bekleyememişler. Raporlarımı istemişler. Ben de raporlarımı hastanede çalışan kızıma mail yoluyla gönderdim. Profesöründen tut, doktoruna kadar hepsi şaşırmış. Nasıl iyileştiğimi, tekniğin nasıl uygulandığını merak ediyorlarmış. Çünkü bana uygulanan tekniğin Almanya’da yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığını söylemişlerdi. Ben çok mutluyum. Kendimi Türk doktoruma emanet ettim ve ne kadar doğru bir karar verdiğimi görüyorsunuz. Ameliyat olalı daha 1 ay oldu ama gayet iyiyim” diye konuştu.
“Kendi tekniğimizle birleştirdik”
Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Ünal Aydın, Faik Tanışman’ın önce raporlarının mail yoluyla geldiğini, ameliyatı yapabileceğini söylediklerinde kendisiyle görüştüğünü anlatarak, “Yaptığımız tahlillerde, karaciğerden çıkan safra kanallarının tümörle kaplı olduğunu, bu nedenle karaciğerin sol tarafının küçüldüğünü, tüm bunlara ilaveten karaciğere giren kan damarlarının da tümörle kaplı olduğunu gördük. Kalanjiosellüler adı verilen safra yolları ve karaciğere giren kan damarlarını tutan klatskin tümörü son derece ciddi bir kanser türüdür. Bu nedenle karaciğere giren atar damarı ve safra yollarını yeniden yapmamız gerekiyordu. Dünyada sadece birkaç merkezde uygulanan bir teknikle safra yollarındaki tümörü temizledik. Tümörün sardığı karaciğere giren ana damarları da keserek temizledik. Safra yollarını bizim kendi yaptığımız teknikle birleştirerek, sanki kendi karaciğerini kendine nakil yapıyormuş gibi ameliyatı tamamladık ve karaciğeri yeniden kazanmış olduk” ifadelerini kullandı.
“Teknik olarak Almanya’da mümkün değil”
Prof. Dr. Ünal Aydın, hastanın ameliyatın ardından başarılı bir şekilde iyileştiğini belirterek, “Almanya’daki doktorlar, bizim yaptığımız operasyonun notlarını ve tekniğini görmek istediğini söyledi. Ameliyatın şaşılacak derecede başarılı bir ameliyat olduğunu da ifade ederek, bu tekniği kullanarak ameliyat yapmak istediklerini söylediler. Yani yaptığımız ameliyat ve uyguladığımız teknik Almanya’daki tıp camiasında büyük bir yankı uyandırdı. Çünkü mevcut şartlarda Almanya’da bu ameliyatı yapmalarının mümkün olmadığını zaten dile getirmişlerdi. Şimdi hastamızı uzun bir ömür bekliyor” diye konuştu.
03.07.2016 13:48:00