Karadeniz'in güvenliğinin kapsamlı bir şekilde ele alındığını kaydeden Çelik, Türkiye'nin bu konuda oluşabilecek senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu belirtti. Çelik, "Möntro Sözleşmesi'nin bu tip bir durumda Türkiye'nin kararları açısından bütün senaryolar çalışılmıştır. Möntro Sözleşmesi ile ilgili önümüze geleceklerle ilgili hazırlıklar yapılmıştır. Şimdiye kadar tam olarak yerine getirilmiştir. Süreci takip etmeye devam edeceğiz. Bu gerginliğin bundan daha fazla bir noktaya gitmemesini arzu ediyoruz. Gelişmeleri kestirmek zordur. Toprak bütünlüğü ihlal edildiği siyasi birliğine yönelik bir tehdit olduğu için Ukrayna'nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz” dedi. "Yakın ilişkilerimiz olduğu Rusya'ya uluslararası hukukun ağır bir ihlali anlamına gelen bu eylemden vazgeçilmesi gerektiğini altını çizerek söylüyoruz“ diyen Çelik, "Türkiye açısından tüm bu gelişmelerin doğuracağı siyasi, ekonomik, diplomatik, etkilerinin güçlü bir şekilde değerlendirildiğini, çeşitli senaryoların ele alındığını, Türkiye'nin bundan sonra kendisini etkileyecek çeşitli senaryolara karşı hazırlı olduğunu ifade etmek isterim. MKYK Toplantımızda Rusya Ukrayna krizi kapsamlı şekilde ele alınmıştır” diye konuştu.
"Türkiye'nin Afrika'daki varlığı hiçbir ülkenin aleyhine değildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika ziyareti sırasında hayatını kaybeden Hayrettin Eren'e rahmet dileyen Çelik, ”Cumhurbaşkanımızın yakın zamanda Afrika ziyareti olmuştu. Türkiye çok uzun zamandır bir açılım gerçekleştiriyordu. Afrika'ya. Artık Afrika açılımının Afrika-Türkiye ortaklığına döndüğünü söyleyebiliriz. Oraların kalkınması için kazan kazan ilkesinin hayata geçirilmesi için çalışmalarımız sürüyor. ‘Türkiye Afrika'yı ele geçiriyor' Türkiye' Afrika'da gövde gösterisi yapıyor gibi kara propaganda anlamına gelecek faaliyet içine giriliyor. Türkiye'nin Afrika'daki varlığı hiçbir ülkenin aleyhine değildir. Sadece Afrika halklarının ve Afrika Devletlerinin yararınadır. Sadece Afrika yararınadır. Türkiye'nin Afrika'daki ortaklığı, açılımı kardeşlik çerçevesinde, sömürüden, oryantalist yaklaşımlardan uzak bir şekilde insani yardım temelinde, ekonomik, siyasi ortaklık insanı yardım temelinde gerçekleşiyor” dedi. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara tepki gösteren Çelik, ”Şiddetin yakın takipçisi olduklarını belirterek nöroloji uzmanı bir doktor arkadaşımıza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hukuki süreçleri yakından takip ediyoruz. Gözbebeğimiz olan sağlık çalışanlarının yanlarında olduğumuzu her zaman ifade ediyoruz” diye konuştu.
İsrail'le normalleşme sürecinin kendi ritminde ilerlediğini ifade eden Çelik, İsrail Cumhurbaşkanının ziyareti için hazırlıkların devam ettiğini belirterek, "İki tarafın mutabık olduğu konularda, diplomatik ilişkilere yönelik dosyalar bu ziyarette kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Türkiye'nin duruşu aynı hassasiyetle devam etmektedir. Türkiye'nin Filistin konusundaki duruşu, iki devletli çözüm konusundaki duruşu aynı hassasiyetle devam etmektedir. Burada şimdiye kadar Filistin meselesinin çözümü ile ilgili bütün hassasiyetlerimiz aynen koruduğumuzu ifade etmek isterim. Bu ziyaret gerçekleşmesi çerçevesinde bütün bu çalışmalar kapsamlı bir şekilde yürütülüyor” dedi.
MKYK'da enerji konularıyla ilgili vatandaşlardan gelen taleplerin kapsamlı bir şekilde ele alındığını ifade eden Çelik, dış temasların geniş kapsamlı şekilde değerlendirildiği bir bölümün de MKYK toplantısında ele alındığını bildirdi. Güvenlik Zirvesi'nde Rusya'ya yönelik bir yaptırımın ele alınmadığını aktaran Çelik, ”Türkiye açısından Rusya ile yoğun ilişkilerimiz var. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini de güçlü bir şekilde savunuyoruz. Türkiye Ukrayna'nın siyasi bütünlüğü ve toprak bütünlüğünün sağlanması için desteği verecektir. Bu çatışmaların nerede duracağı nereye kadar ilerleyeceği yakın şekilde takip edilmelidir. Bu çatışmaların daha fazla büyümemesi Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin sağlanması için gerekenlerin yapılması. Montrö Sözleşmesi açısından Türkiye'nin bu durumda önüne gelebilecek bütün senaryoları değerlendiren çalışmalar Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından kapsamlı şekilde yapıldı. Montrö sözleşmesi açısından Türkiye tabi ki bu durumda önüne gelecek bütün senaryoları değerlendiriyor. Savaş durumunda savaşan devletlerin gemilerin gelişine Montrö hükümleri konusunda geçişine izin verilmemesi hükümleri var. Farklı detayları da var. Burada şu esastır Cumhurbaşkanımızın baştan beri söylediği burada barışın korunması gerginliğin olmaması. Montrö Sözleşmesini objektif hükümleri net bir şekilde uygulayacaktır" diye konuştu.
"Bunlar dış politikayı CHP kurultayı sanıyor"
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösteren Çelik, ”Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan Adana'dan, İstanbul'dan, İzmir'den Türkiye'nin bütün zerrelerinden geçer. Bu ifadelerin sembolik anlamları oluyor. Bir tür karşılığı olmayan siyasi rüşvet anlamına gelen çeşitli bağlamlarını geçmişte gördük. Yüce meclisin yetkisinin azaltıldığından bahsedenlerin demokrasi konusunda bir cümle kurarken atfı yüce meclise yapması gerekirken bu şekilde indirgemeci bir yaklaşım öne sürmesidir. Bu şekilde indirgemeci yaklaşımın bir parçayı alıp onunla demokrasiyi özdeşleştirmenin hiç de iyi olmayan istismara açık sonuçları olduğunu gördük. Coğrafi adlandırma yapacaksınız bu her zümreden geçer ama demokratik bir atıf yapacaksanız bu meclisten geçer. Cumhurbaşkanımızın BAE ziyaretinde ağır ifadeler kullandıklarını gördük. Dış politikanın doğasına niteliğine dair en temel yaklaşımlardan yoksun bir şekilde bu çabaları geliştiriyorlar. CHP genel başkan yardımcısı Türkiye'nin kendi tezlerinden vazgeçip Yunanistan'ın tezlerini kabul etmesini öneriyor. Bunlar dış politikayı CHP kurultayı sanıyor. CHP kurultayının içindeki çeşitli sitillerin dış politikada geçerli olacağını sanıyorlar" dedi.