26 yıl önce yengesiyle yasak aşk yaşayan bir kişinin, ağabeyini yengesinin erkek kardeşiyle birlikte öldürerek su kuyusuna attığı ortaya çıktı. Aradan geçen 26 yıl sonra polis, Avusturalya’dan gelen bir ihbar üzerine yasak aşk cinayetini aydınlatarak olayın zanlılarını yakaladı.
Konya’nın Çumra ilçesinde düğünlerde müzisyenlik yapan Sami Ekmekçi’nin (53), 26 yıl önce eşi Safiye Demirci (45) ile yasak aşk yaşayan kardeşi Ali Ekmekçi (49) tarafından öldürüldüğü ve ağabeyinin cesedini yengesinin erkek kardeşi Şani Demirci (40) ile birlikte bir su kuyusuna attığı ortaya çıktı. İddiaya göre, 6 ay önce Avusturalya’da yaşayan bir kişi, Konya emniyetine mail yoluyla bir ihbarda bulundu. Avusturalya’da yaşayan Türk vatandaşı yaptığı ihbarda, 90’lı yılların başında Çumra ilçesinde düğünlerde müzisyenlik yapan Sami Ekmekçi’nin kendisinin arkadaşı olduğunu belirtti. Sonra Sami Ekmekçi’nin eşi Safiye Demirci ile kardeşi Ali Ekmekçi arasında ilişki söylentilerinin çıktığı ve Sami Ekmekçi’nin ortadan kaybolduğunun ifade edildiği mailde o yıllardan bu yana kendisinden haber alınamadığı belirtildi. Gelen ihbar üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, Sami Ekmekçi’nin hayatta olup olmadığı konusunda araştırmalarda bulunarak 1989 yılından bu yana herhangi bir kaydının olmadığını tespit etti. Bunun üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayı devralarak gelen ihbarla örtüşen bilgi topladı. Sami Ekmekçi’nin düğünlerde aranan bir müzisyen olduğunu, 90’lı yılların başlarında eşi Safiye Demirci ile kardeşi Ali Ekmekçi arasında çıkan ilişki söylentileri sonrasında ortadan kaybolduğunu doğruladı. Araştırmayı derinleştiren polis, Konya’da fırıncılık yapan Ali Ekmekçi’yi ve yine Konya’da sürücü kursu işleten Safiye Demirci ve kardeşi Şani Demirci’yi gözaltına aldı.
ÇAMAŞIR İPİYLE BOĞDUKTAN SONRA BİRBİRLERİNE BAKARAK GÜLMÜŞLER
Gözaltına alınan Şani Demirci’nin polise verdiği ifadesi şöyle: “O yıllarda 14 yaşındaydım ve askerden gelen Ali Ekmekçi ile birlikte fırında çalışıyorduk. Ablam Sami Ekmekçi’nin kendisine şiddet uyguladığından dert yanıyordu. Daha sonra ablamla Ali Ekmekçi’nin ilişki yaşadığını öğrendim. Bir gün bunlar Sami Ekmekçi’yi öldürmek için anlaşmış. Bir akşam fırından Ali Ekmekçi ile birlikte çıkarak ablamların iki katlı evinin önüne giderek bir müddet oturduk. Sonra ışıkları yanmayan evden ışık yanıp söndü. Bunun üzerine Ali Ekmekçi ile birlikte eve girdik. Evin içinde bulunan sopayı alan Ali Ekmekçi uyuyan ağabeyine vurmaya başladı. Sopa darbesiyle kanlar içinde kalan Sami Ekmekçi’yi kardeşi çamaşır ipiyle boğarak öldürdü. Sonra Ali Ekmekçi ile ablam birbirlerine bakarak gülmeye başladı. Ben de o sırada hem olayları izledim hem de diğer odada ağlayan yeğenim Yasin’e baktım. Sonra Sami Ekmekçi’yi battaniyeye sararak alt kata indirdik. Sonra hepimiz evden ayrılarak Ali Ekmekçi’nin evine gidip orada kaldık. Ertesi akşam Ali Ekmekçi ile beraber at arabasıyla ağabeyi Sami’nin battaniyeye sarılı cesedini evinden alarak bir tarlada bulunan su kuyusuna attık.”
“YENGEM ÇOK GÜZEL GELDİ BANA”
Ağabeyini öldüren Ali Ekmekçinin polise, “Ben askerdeyken ağabeyim evlendi. Bana evlilik fotoğrafları geldi. Fotoğrafı görünce ağabeyim çirkin yengem çok güzel geldi bana. Askerden geldikten sonra yengemle yakınlaşmaya başladık. Sonra ilişki yaşadık. Safiye bana ağabeyimle değil benimle yaşamak istediğini söyledi. Ağabeyim Sami’yi ortadan kaldırma konusunda anlaştık. Yaptığımız plan sonrasında Safiye evin kapısını açık bırakarak içeri sopa bıraktı. Sonra sopayla uyuyan ağabeyime vurmaya başladık. Karşılık vermeye çalıştı ama sonra öldürdüm. Ertesi gece at arabasıyla cesedi su kuyusuna attık” şeklinde ifade verdiği belirtildi.
ÖLDÜRDÜĞÜ AĞABEYİNE BOŞANMA DAVASI AÇAN YENGESİ İÇİN TANIKLIK ETMİŞ
Cinayet büro polisi derinleştirdiği soruşturmada ilginç bir detayı daha ortaya çıkardı. Polis, cinayet olayından 4 yıl sonra 1994 yılında Safiye Demirci’nin eşi Sami Ekmekçi’ye boşanma davası açtığını, dava tutanaklarında da Demirci’nin eşiyle şiddetli geçimsizlik yaşadığı ve kendine şiddet uyguladığının yer aldığını öğrendi. Boşanma davasında Ali Demirci’nin tanık olarak ifadesi alındığı tutanaklarda mahkemenin Sami Ekmekçi’yi de görmek istediği belirtildi. Ancak Ali Ekmekçi mahkemeye ağabeyinin gelmek istemediğini mahkemede eşiyle karşı karşıya gelmekten kaçındığı bilgileri yer aldığı tespit edildi.
BAŞKA BİRİYLE EVLENDİKTEN SONRA İLİŞKİLERİ DEVAM ETTİ
Öldürdükleri ağabeyiyle Safiye Demirci’nin boşanmasının ardından Ali Ekmekçi yengesiyle olan beraberliğini devam ettirdi. İlerleyen zamanlarda başka biriyle evlenen Ekmekçi’nin, yengesi Safiye Demirci’ye de başka bir ev tutarak beraberliğini sürdüğü öğrenildi. 1996 yılında ise Safiye Demirci başka biriyle evlendi. Çumra’dan ayrılarak İstanbul’a yerleşen Demirci, bir barda konsomatrislik yaptığı öğrenildi. Eşini, kayın biraderiyle anlaşarak öldüren Demirci, İstanbul’da yakalanarak Konya’ya getirildi. Asayiş Şube Müdürlüğünde verdiği ifadesinde, Ali Ekmekçi ile ilişki yaşadığını doğrularken eşi Sami Ekmekçi’nin neden öldüğünü bilmediğini iddia etti.
ŞANİ DEMİRCİ’DEN İLGİNÇ PAYLAŞIM
14 yaşındayken Ali Ekmekçi ile birlikte eniştesinin cesedini su kuyusuna atan Şani Demirci’nin geçen ay sosyal paylaşım sitesi Facebook’tan ilginç bir paylaşımda bulunduğu belirlendi. Demirci’nin paylaştığı bir fotoğrafta “Kuyuya atılmasaydı Hz. Yusuf, saraya nasıl giderdi. Ama bekledi. Gönlü güzeldi. Sabrı güzeldi. Tevekkülü güzeldi. Şer de hayır da sebepsiz değildi” şeklindeki paylaşımı dikkat çekti. Demirci’nin, Sami Ekmekçi için paylaştığı ifade edildi.
“İYİ Kİ BENİ YAKALADINIZ”
Alınan ifadeler sonrasında polis, Ali Ekmekçi ve Şani Demirci’yi 26 sene sonra Çumra’daki olay yerine getirerek keşifte bulundu. Soğukkanlı bir şekilde olayı yaptıklarını itiraf eden Ali Ekmekçi sonra polise, “Yıllardır çektiğim yükten kurtuldum. İyi ki beni yakaladınız” dediği öğrenildi. Keşiften sonra Cinayet Büro dedektifleri 26 yıl önce cesedin atıldığı kuyunun bulunduğu bölgede iş makinesi yardımıyla kazı çalışması yaparak Sami Ekmekci’nin cesedini aradı. Ancak geçen yıllar içerisinde kuyunun kapandığı ve üzerinden tarla yolu geçtiği hemen yanından da Yüksek Hızlı Tren hattı geçtiği görüldü. Yapılan kazı çalışmasında herhangi bir cesede ulaşılamazken cesedin hızlı tren hattının geçtiği bölgede olduğu tahmin ediliyor. Gerekli izin alındıktan sonra ceset bu bölgede aranacak.
05.05.2016 11:18:00