AK Parti MKYK toplantısı sonrasında konuşan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantının ağırlıklı gündem maddesinin Rusya'nın Ukrayna'ya gerçekleştirdiği saldırı olduğunu ifade ederek, ”Maalesef tüm bu çabalara rağmen kriz kademe kademe yükseldi netice olarak bugünkü saldırı durumu ortaya çıktı. Gelinen nokta tabi gerek 2. Dünya Savaşı, gerek Soğuk Savaş sonrasında pek çok gerginlik olmuştu. Ama bu noktaya ulaşmamıştı. Bundan sonraki dünya düzeni açısından önemli sonuçları olacaktır. Cumhurbaşkanımız hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ile hem Rusya Devlet Başkanı Putin ile yoğun bir şekilde bu görüşmeleri sürdürdü. Görüşmelerin odak noktası Minsk anlaşması çerçevesinde diplomatik yolla bu sorunun çözülmesiydi. Hem Ukrayna hem Rusya ile en doğrudan konuşabilen Cumhurbaşkanımızın bu çabaları hem Ukrayna hem Rusya tarafından olumlu karşılandı. Cumhurbaşkanımız olayın başından itibaren Türkiye'nin ev sahipliği yapabileceğini başından beri bu durumun barışla çözülebileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanımızın Putin ile bir görüşmesi oldu düşüncelerini açıkça ifade etti. Sayın Putin de kendi bakış açısından olayın detaylarını Cumhurbaşkanımızla paylaştı" diye konuştu.
Bugün itibariyle uluslararası hukuku ağır şekilde ihlal eden vahim sonuçları olabilecek bir tablonun ortaya çıktığını söyleyen Çelik, "Bu işgali tümüyle reddediyoruz. Haksız ve hukuksuz bir eylemdir. İlk baştan itibaren Ukrayna'nın siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü ilkelerimiz gereği güçlü bir şekilde savunacağımızı ifade ettik. Cumhurbaşkanımızın iki ifadesinin yan yana görülmesinde yarar vardır. Birincisini Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini güçlü şekilde savunuyoruz. İkisinden de vazgeçmeyiz demişti Cumhurbaşkanımız. Burada bir prensip çerçevesinde kimsenin saldırgan girişime yönelmemesi ile ilgili net bir tavır ortaya koymuştu. Hiç kimsenin saldırgan bir girişime yönelmemesi ile ilgili açık bir tutum ortaya konulmuştu. Türkiye bu açıdan NATO ittifakındaki mükellefiyetini yerine getirmekle birlikte kendi siyasi birikimi, Ukrayna ve Rusya ile ilişkileri çerçevesinde özgün bir pozisyon oluşturmuştu. Gelinen noktada haksız hukuksuz saldırganlık ortaya çıkmıştır. Bu saldırganlığın sonuçlarını tümüyle reddettiğimizi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin bir NATO müttefiki olarak yapıcı bir tutum sürdürdüğünü söyleyen Çelik, ”Türkiye bir NATO müttefiki olarak şimdiye kadar yapıcı bir tutum sürdürdü. Bundan sonra güçlü bir NATO üyesi olarak da bu tutumunu sürdürecektir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Rusya'nın da bu saldırgan tutumdan vazgeçmesi için diplomatik ilişkileri sürdürmeye devam edeceğiz. Kırım Tatar'ı kardeşlerimizin durumları, onların içinde bulundukları halle yakından ilgiliyiz Kırım kökeni milletvekilleriyle sürekli temas halindeyiz" dedi.
“Ukrayna'daki vatandaşlarımızla yakın bir temas içindeyiz"
Ukrayna'daki vatandaşlar ile yakın bir temas içinde olunduğunu bildiren Çelik, “Ukrayna'daki vatandaşlarımızla yakın bir temas içindeyiz. Bu temas çerçevesinde oradaki diplomatik misyonlarımız devam ediyor. Bugün bir vatandaşımızın yanlış yaklaşımı video olarak yayıldı. Diplomatik misyonlarımızın görev yerlerinden ayrıldığına yönelik. Diplomatik misyonlarımız görevinin başındadır. Oradaki bütün devlet görevlilerimiz görevinin başındadır. Oradan ayrılmak isteyen vatandaşlarımızla ilgili olarak şu anda bir şey yapılamıyor. Hava kara ve deniz ikmal yolları konusunda güvenlik konusunda kaotik bir durum var. Güvenlik açısından tam bir güven verilemiyor. Güvenlik sağlandığında ayrılmak isteyen vatandaşlarımız için gerekli hazırlıklar yapılacaktır" açıklamasında bulundu.
Avrupa Birliği'nin kınama teşkilatına döndüğünü, kınama üreten bir yaklaşımdan ileri gidemediğini ifade eden Çelik, ”Türkiye'nin AB üyeliğinin Avrupa'ya neler katacağı konusunda açıklamalar yaptık. Avrupa'nın Türkiye'yle birlikte olmasının getireceği siyasi vizyondan yoksunluğu net şekilde görülmüş durumda” dedi.
"Ukrayna'nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz”
Karadeniz'in güvenliğinin kapsamlı bir şekilde ele alındığını kaydeden Çelik, Türkiye'nin bu konuda oluşabilecek senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu belirtti. Çelik, "Möntro Sözleşmesi'nin bu tip bir durumda Türkiye'nin kararları açısından bütün senaryolar çalışılmıştır. Möntro Sözleşmesi ile ilgili önümüze geleceklerle ilgili hazırlıklar yapılmıştır. Şimdiye kadar tam olarak yerine getirilmiştir. Süreci takip etmeye devam edeceğiz. Bu gerginliğin bundan daha fazla bir noktaya gitmemesini arzu ediyoruz. Gelişmeleri kestirmek zordur. Toprak bütünlüğü ihlal edildiği siyasi birliğine yönelik bir tehdit olduğu için Ukrayna'nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz” dedi. "Yakın ilişkilerimiz olduğu Rusya'ya uluslararası hukukun ağır bir ihlali anlamına gelen bu eylemden vazgeçilmesi gerektiğini altını çizerek söylüyoruz“ diyen Çelik, "Türkiye açısından tüm bu gelişmelerin doğuracağı siyasi, ekonomik, diplomatik, etkilerinin güçlü bir şekilde değerlendirildiğini, çeşitli senaryoların ele alındığını, Türkiye'nin bundan sonra kendisini etkileyecek çeşitli senaryolara karşı hazırlı olduğunu ifade etmek isterim. MKYK Toplantımızda Rusya Ukrayna krizi kapsamlı şekilde ele alınmıştır” diye konuştu.
"Türkiye'nin Afrika'daki varlığı hiçbir ülkenin aleyhine değildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika ziyareti sırasında hayatını kaybeden Hayrettin Eren'e rahmet dileyen Çelik, ”Cumhurbaşkanımızın yakın zamanda Afrika ziyareti olmuştu. Türkiye çok uzun zamandır bir açılım gerçekleştiriyordu. Afrika'ya. Artık Afrika açılımının Afrika-Türkiye ortaklığına döndüğünü söyleyebiliriz. Oraların kalkınması için kazan kazan ilkesinin hayata geçirilmesi için çalışmalarımız sürüyor. ‘Türkiye Afrika'yı ele geçiriyor' Türkiye' Afrika'da gövde gösterisi yapıyor gibi kara propaganda anlamına gelecek faaliyet içine giriliyor. Türkiye'nin Afrika'daki varlığı hiçbir ülkenin aleyhine değildir. Sadece Afrika halklarının ve Afrika Devletlerinin yararınadır. Sadece Afrika yararınadır. Türkiye'nin Afrika'daki ortaklığı, açılımı kardeşlik çerçevesinde, sömürüden, oryantalist yaklaşımlardan uzak bir şekilde insani yardım temelinde, ekonomik, siyasi ortaklık insanı yardım temelinde gerçekleşiyor” dedi. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara tepki gösteren Çelik, ”Şiddetin yakın takipçisi olduklarını belirterek nöroloji uzmanı bir doktor arkadaşımıza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hukuki süreçleri yakından takip ediyoruz. Gözbebeğimiz olan sağlık çalışanlarının yanlarında olduğumuzu her zaman ifade ediyoruz” diye konuştu.
İsrail'le normalleşme sürecinin kendi ritminde ilerlediğini ifade eden Çelik, İsrail Cumhurbaşkanının ziyareti için hazırlıkların devam ettiğini belirterek, "İki tarafın mutabık olduğu konularda, diplomatik ilişkilere yönelik dosyalar bu ziyarette kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Türkiye'nin duruşu aynı hassasiyetle devam etmektedir. Türkiye'nin Filistin konusundaki duruşu, iki devletli çözüm konusundaki duruşu aynı hassasiyetle devam etmektedir. Burada şimdiye kadar Filistin meselesinin çözümü ile ilgili bütün hassasiyetlerimiz aynen koruduğumuzu ifade etmek isterim. Bu ziyaret gerçekleşmesi çerçevesinde bütün bu çalışmalar kapsamlı bir şekilde yürütülüyor” dedi.
MKYK'da enerji konularıyla ilgili vatandaşlardan gelen taleplerin kapsamlı bir şekilde ele alındığını ifade eden Çelik, dış temasların geniş kapsamlı şekilde değerlendirildiği bir bölümün de MKYK toplantısında ele alındığını bildirdi. Güvenlik Zirvesi'nde Rusya'ya yönelik bir yaptırımın ele alınmadığını aktaran Çelik, ”Türkiye açısından Rusya ile yoğun ilişkilerimiz var. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini de güçlü bir şekilde savunuyoruz. Türkiye Ukrayna'nın siyasi bütünlüğü ve toprak bütünlüğünün sağlanması için desteği verecektir. Bu çatışmaların nerede duracağı nereye kadar ilerleyeceği yakın şekilde takip edilmelidir. Bu çatışmaların daha fazla büyümemesi Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin sağlanması için gerekenlerin yapılması. Montrö Sözleşmesi açısından Türkiye'nin bu durumda önüne gelebilecek bütün senaryoları değerlendiren çalışmalar Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından kapsamlı şekilde yapıldı. Montrö sözleşmesi açısından Türkiye tabi ki bu durumda önüne gelecek bütün senaryoları değerlendiriyor. Savaş durumunda savaşan devletlerin gemilerin gelişine Montrö hükümleri konusunda geçişine izin verilmemesi hükümleri var. Farklı detayları da var. Burada şu esastır Cumhurbaşkanımızın baştan beri söylediği burada barışın korunması gerginliğin olmaması. Montrö Sözleşmesini objektif hükümleri net bir şekilde uygulayacaktır" diye konuştu.
"Bunlar dış politikayı CHP kurultayı sanıyor"
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösteren Çelik, ”Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan Adana'dan, İstanbul'dan, İzmir'den Türkiye'nin bütün zerrelerinden geçer. Bu ifadelerin sembolik anlamları oluyor. Bir tür karşılığı olmayan siyasi rüşvet anlamına gelen çeşitli bağlamlarını geçmişte gördük. Yüce meclisin yetkisinin azaltıldığından bahsedenlerin demokrasi konusunda bir cümle kurarken atfı yüce meclise yapması gerekirken bu şekilde indirgemeci bir yaklaşım öne sürmesidir. Bu şekilde indirgemeci yaklaşımın bir parçayı alıp onunla demokrasiyi özdeşleştirmenin hiç de iyi olmayan istismara açık sonuçları olduğunu gördük. Coğrafi adlandırma yapacaksınız bu her zümreden geçer ama demokratik bir atıf yapacaksanız bu meclisten geçer. Cumhurbaşkanımızın BAE ziyaretinde ağır ifadeler kullandıklarını gördük. Dış politikanın doğasına niteliğine dair en temel yaklaşımlardan yoksun bir şekilde bu çabaları geliştiriyorlar. CHP genel başkan yardımcısı Türkiye'nin kendi tezlerinden vazgeçip Yunanistan'ın tezlerini kabul etmesini öneriyor. Bunlar dış politikayı CHP kurultayı sanıyor. CHP kurultayının içindeki çeşitli sitillerin dış politikada geçerli olacağını sanıyorlar" dedi.