HDP'yi eleştirdiği için hedef gösterilen Ahmet Hakan, bugünkü köşesinden yaşananlara çok sert tepki gösterdi.
Geçtiğimiz günlerde Ahmet Hakan Hürriyet gazetesindeki köşesinde HDP’yi sert bir şekilde eleştirerek ‘Kendinizi patlatsanıza’ demişti. HDP’de bu yazıya içinde korka ve kaypak geçen sert bir yazılı açıklamayla cevap vermişti. Hatta HDP Milletveki Pervin Buldan, Twitter hesabından yaptığı bir açıklamada “Ahmet Hakan saldırıya uğradığında evine geçmiş olsuna gitmiştim. Şimdiye kadar yaptığım hiçbir şeyden bu derece pişmanlık duymamıştım.” demişti.
Ahmet Hakan bugün tüm bu açıklamalara Hürriyet gazetesindeki köşesinden çok sert tepki gösterdi
Hakan bugün yazısında şunları yazdı:
HDP Merkez Yürütme Kurulu, yayınladığı bildiride benim için “KORKAK” ve “KAYPAK” demiş.
“KORKAK” suçlamasına cevabım şudur:
– Silahlı ya da silahsız, herhangi bir örgütüm yok.
-Sırtımı dağlara, bağrımı ovalara yaslamıyorum.
-Yanımda yöremde canlı bomba olmayı göze alabilecek denli gözü dönmüş bir tek kişi bile yok.
-Buna rağmen silahlı terör örgütünün hışmını üzerime çekecek, canlı bomba olacak kadar gözü dönmüşleri kızdıracak yazıları, gözümü hiç kırpmadan yazabiliyorum.
-Bu mudur korkaklık?
“KAYPAK” suçlamasına gelince…
-Eğer kaypak olmamaktan kastınız, siz ne yaparsanız yapın, hep ve daima sizin yanınızda olmaksa… Açık söylüyorum: Ben bir kaypağım.
-Siz demokrasiden, özgürlükten, Türkiyelilikten yana olduğunuzda sizin yanınızda olurum ve sizinle beraber bu toprakların en güzel türkülerini söylerim.
-Ama siz dağlara dönüp sıkılmış yumruklarınızla “durun” diye haykıramazsanız… Canlı bombanın taziyesine gidilmesine çok net ve sert bir şekilde itiraz edemezseniz… Hendek ve barikatlara selam çakarsanız… -Anında kaypaklık yapar karşınıza geçerim.
‘MUHATABIMA ÇOK DERİN PİŞMANLIKLAR YAŞATIRIM’
Pervin Buldan gibi pişmanlık yaşamak istemeyenlere sesleniyorum:
Bundan böyle… Başıma herhangi bir bela gelirse… Mesela hastalanırsam… Ya da Allah gecinden versin bir yakınımı falan kaybedersem…
Sakın bana “geçmiş olsun, başın sağ olsun” falan demeyin.
Çünkü “ama bana geçmiş olsun dedi, ama bana başın sağ olsun dedi, ama bana su verdi” falan demem,
gerektiğinde en sert şekilde eleştiririm.
Ve muhatabıma çok derin pişmanlıklar yaşatırım.
Kısacası…
Ali Ekber Çiçek üstadımızın dilinden söylersem:
Kılma cenazemi, lazım değilsen.