• Şenyurt inşaat
KategorilerHaber Girişi : 27 Kasım 2015 12:18

.

.

Âşıklık geleneğinin bölgedeki önemli temsilcilerinden Âşık Yaranî (Cengiz Ay) vefat etti.

Âşıklık geleneğinin bölgedeki önemli temsilcilerinden Âşık Yaranî (Cengiz Ay) vefat etti. 
026 Kasım 2015 Cuma günü Gebze’de vefat edip Oltu’da toprağa verilen ve Asıl adı Cengiz Ay olan Âşık Yaranî 1946 yılında Oltu ilçesine bağlı Topkaynak köyünde dünyaya geldi. Ailesinin tek çocuğu olan Âşık Yaranî çok küçük yaşlarda babasını kaybetti. İlkokul mezunudur. Kendi köyünde okul olmadığı için ilkokulu Oltu’nun Bahçecik köyünde bitirdi. 1958 yılında Henüz 12 yaşında bir çocukken Erzurum’a gitti ve çeşitli işlerde çalıştı. Âşıklığın yanı sıra esnaflık da yapmıştır. Yâranî’nin ilk ustası dedesi Mahmut Efendi olmuştur. Dedesinden dinlediği âşık hikâyeleri ve onlara ait şiirlerle büyümüş böylece âşıklık geleneği ile küçük yaşlarda tanışmıştır. Çocukluğundan itibaren âşıklar meclislerinde bulunmuş, büyükler tarafından köy odasına çağrılıp türküler söyletilmiştir. Yâranî, bir ustanın yanında sürekli bulunmamıştır. Ancak etkilendiği, ilham aldığı âşıklar vardır. Sümmani, Şenlik, Bardızlı Mevlüt İhsani, Reyhani gibi âşıklardan etkilenmiştir. Yaranî, âşık olmak için sevmek çile çekmek ve yoksul olmak gerektiğine inanmaktaydı. Yakın dost, arkadaş, anlamlarına gelen ‘Yaranî’ mahlası, dost ve arkadaş canlısı olduğu için yine arkadaşları tarafından verilmiştir. İrticalen şiir söylemenin insanın kendi ruhunda oluştuğuna inanmaktaydı. Kendisini âşık olarak nitelendirmiştir. Âşıklığı meslek olarak görmüş ve kahvelerde, düğünlerde, güreşlerde, davet edildiği ortamlarda icra etmiştir. Tasnif ettiği Öksüzoğlu hikâyesinin yanı sıra ustalarından öğrendiği hikâyeler de vardır. Yerel radyo ve televizyonlarda programlar yapmıştır. Şiirleri dergi ve gazetelerde yayınlanmıştır. Araştırmacı Yazar Temel Vural tarafından hazırlanan ‘Sümmani’den Günümüze Oltu Havzası Şairleri’ adlı Oltu ve yöresi şairlerinden bahseden kitapta kendisine yer verilmiştir.

Oğula Nasihat 
Yıllarca anlattım sana sırrımı Onu yad ellere bildirme oğul 
Bırakır giderim servet varımı Sahip ol elinden aldırma oğul 
Babanın sözünden ne olur küsme Fırtına misali dağlarda esme 
Hısım akrabayı kapıdan kesme Dostluğu aradan kaldırma oğul 
Doğru çalış, helal kazan, helal ye Sana ne söylersem dinle! 
Ne olduğun deme ne olurum de Kem söz ile yürek deldirme oğul 
Eğer yapmıyorsan bir gönül yıkma Kendine sahip ol ahlâktan çıkma 
Kendini bilmezle oturup kalkma Ölmeden sen beni öldürme oğul 
Çok güvenme gençliğine varına Kem göz ile bakma elin yarına 
Çünkü kanat germiş yavrularına Onu yuvasından aldırma oğul 
Yarânî, boş lafla halkı aldatma Aldanan kendinsin kendin avutma 
Aslın Türk ve Müslümandır unutma Sakın kimliğini sildirme oğul 

Benim Anam Erzurumludur 
Şerefle tarihe yazmış adını 
Çünkü benim anam Erzurumludur 
İstiklal uğruna kurmuş vadini 
Çünkü benim anam Erzurumludur 
Kolay mı tarihe destan yazması Silahları, 
balta, kürek, kazması 
Sargı olmuş yemenisi yazması 
Çünkü benim anam Erzurumludur 
Doksan Üç Harbi’nden geliyor izi 
Şehit Erzurum’un dağları düzü 
Araştırdım anam öz DADAŞ kızı 
Çünkü benim anam Erzuruludur 
Benim anam analardan baş idi 
Şehit vermiş iki gözü yaş idi 
Sırtında cepheye mermi taşıdı 
Çünkü benim anam Erzurumludur 
Bakışıyla şimşekleri çakardı 
Hançerini kurşağına takardı 
Düşman baş kaldırsa karsı çıkardı 
Çünkü benım anam Erzurumludur 
Yaranî sevdiğin Hak’tır vatandır 
Şehitleri toprağında yatandır 
Bu dediğim ana Nene Hatundur 
Çünkü benim anam Erzurumludur…
 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.